İYİ PARTİ SARIYER’DEN EKONOMİ TEMALI ETKİNLİK!
İYİ Parti Sarıyer İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Yerel Seçimlere Giderken Türkiye Ekonomisi’ temalı toplantının konuğu Doç. Dr. Oğuz Demir oldu. Demir, konuklara ekonomideki son durum hakkında bilgiler verdi.
Belirli zaman aralıklarında partililer için bilgilendirme etkinlikleri düzenleyen İYİ Parti Sarıyer İlçe Başkanlığı’nın gündemi bir kez daha Türkiye ekonomisi oldu. Etkinliğe İlçe Başkanı İbrahim Temur ve ilçe yönetim kurulu üyeleri katıldı.
“BAŞARILI SİYASETÇİ, BAŞARISIZ DEVLET ADAMI”
İktidarın ekonomik yol haritasını anlatan Demir, “İktidara geldiklerinde bir sermaye sınıfı yaratmaya çalıştılar. Muhafazakar sermaye dediğimiz kesim o. Birilerini zenginleştirmeliyiz ki mekanizma yürüsün... Hangi çarktan bahsediyoruz? Bu sene 1 milyon, gelecek sene 1 milyon 40 bin, diğer sene 1 milyon 80 bin ürettim... Her sene artan bu 40 bin üretim 5 bin kişiyi işe almak demek. O 5 bin kişi de onun seçmen kitlesi. Erdoğan bu kafayla bakan bir insan. Kasımpaşa’da sokak siyasetiyle siyasete girmiş ve bugün ülkenin en tepesine gelmiş çok başarılı bir siyasetçi. Ama çok başarısız bir devlet adamı. Çünkü devletin ana aksını belirleyen dış politika, ekonomi, eğitim gibi stratejik zeka gerektiren işleri bir türlü oturtamıyor. Neden oturtamıyor? Çünkü o sokak siyasetini biliyor. Sokakta karşısına çıkanın derdini biliyor. Ahaliyi çok iyi tanıyor. Ama ahalinin isteğiyle devlet yönetilmiyor. Berat Albayrak’ı göreve getirmesinin nedeni ‘ekonomi içerisinde sürekli bize çalışan mekanizma kurmamız gerekiyor’ düşüncesidir. Başta art niyet olmadığı çok açık. Bir sermaye yaratmamız lazım, birileri çok zengin olmalı ve o insanlar istihdam yaratarak bize oy verecek kitleyi çoğaltmalı. Düşünce mekanizmaları bu şekilde çalışıyor” ifadelerini kullandı.
“BİR İKTİSATÇI OLARAK ENDİŞELENDİĞİM KONU BU”
Ekonomik gidişata değinen Demir, “Yayınlanan tahminlere baktığımızda bizlere ‘enflasyon belasını defedeceğimizi düşünmeyin’ diyorlar. 2023’ün sonuna geldiğimizde enflasyon yüzde 70 olacak. ‘Peki ne zaman düşecek bu?’ diyorsunuz. 2024’ün sonunda yüzde 33’e düşecek. 2025’te yüzde 15’e düşecek diyorlar. Bakın hala tek haneli rakamlara inemediler. Onlar bu işkencenin bedelini bize ödetiyorlar. Peki bundan çıkış var mı? Benim anladığım yerel seçimlere kadar bir es verilecek. Cumhurbaşkanı ile Mehmet Şimşek’in anlaşmasının altında ‘bütün adımları at, ama seçime kadar bana sor. Çünkü siyasi deha benim. Senin attığın adımın toplumdaki karşılığı ne olacak? Bunu bir okumam lazım. Ona göre izin vereceğim’ yatıyor. Bizim meselemiz tam da bu. İkisi arasındaki bu süreç kavgaya dönüşecek mi, çıkar çatışmasında ben senin yaptığın işi istemiyorum diyecek mi? Gündelik hayatımızın daha pahalı hale gelmesi boşuna bir bedele mi dönüşecek? Bir iktisatçı olarak endişelendiğim konu bu” dedi.